4 Ağustos 2009 Salı

Karşılaştırmalı Edebiyat Volume I =)

Afyon Yuttursan Kontrolünü Kaybetmeyecek İnsan vs Doğuştan Bir Miktar Şarhoş Olan İnsan...

Kimin kim olduğunu söylememe gerek yok sanırım...
Bazen merak ediyorum, taban tabana farklı kişilikleri olup da bizim kadar iyi anlaşabilen ( ya da birbirine katlanabilen! ) başka iki arkadaş var mıdır? Beni bilen bilir, zıt gittiğim insanlarla çok vakit geçiremem... Şahsi fikrim Gülfem hanımın benim tam zıttım olduğudur. Ancak, kendisine de daha önceden söylediğim gibi ondaki durum biraz farklı. Artık aura mı desem, saflık mı desem, iyi niyet mi desem bilemiyorum:p Ama bir gerçek var ki bugüne kadar bana yaptığı tüm uyuzluklara rağmen ondan bir türlü kopamıyorum... Peki ama ne var da bu kadar farklısınız diye sorabilirsiniz. Oturup size liste de çıkarabilirim ama buna hiç gerek yok. Beste neyi yapmıyorsa bilin ki Gülfem onu yapıyordur, Beste neye hayır diyorsa Gülfem ona evet diyordur... Fakat ilginçtir ki vardığımız noktalar hep birbirinin aynısı.
...

İkimizde aynı noktaya varıyorsak, aynı noktalara vardığımızda tavırlarımızdan şikayetçi oluyorsak, zaman zaman üzülüyorsak hatta, bir yerlerde hata yapıyoruz demektir. Marifet şu yukarıda yaptığım benzetmenin ortasını bulabilmek herhalde. İşte bu yüzden Gülfemciğim, aldığımız radikal kararları uygulamak bizim için farz oldu. Zira ne kendim üzülmek isterim daha fazla, ne de sevdiklerimin...
...
Günün sözü: Gerçek dost muhtelif zamanlarda yanında olup, daha sonra sana sırt dönen değildir. Bu satırları okuyan güzide insan, sen de bir dön bak bakalım arkana, orada neler var...
...

Gulfemss, bütün hayatın boyunca mutlu olman dileğiyle;) ( Gözümü de kırptım, bilmem anlatabiliyor muyum?)

Başlığı yok

Aç birinin iyi bir yemeğin tadını almasının neredeyse imkansız olduğunu, yemeğin gerçek lezzetini fark edebilmek için biraz doymuşluk gerektiğini çok sonraları öğrenecektim.
Ahmet Altan

Ben öğrendim
Bundan sonra farklı olması dileğiyle her şeyin...

Ben anlamadım bakışı atan insan! Her şeyi anlamak zorunda değilsin...Bir kere de anlama...

3 Ağustos 2009 Pazartesi

Gelişmeler...


Maşallah diyin bakim!

Bloğu takip edenler bilir, zamanında Bengü'ye evimize olan ziyaretlerini en kısa zamanda iade edeceğimi söylemiştim. Ettim. Aslında gelir gelmez yazacaktım ama Bengü'ye ulaşır, ondaki müthiş Mert resimlerini de eklerim diye bekledim fakat sevgili Balkan'dan hâlâ tık yok.
Neyse efendim haftasonu Torbalı'ya küçük bir ziyaretim oldu. Ama ne ziyaret... İlk olarak Torbalı'da kalmama izin vermeyen babamı ufak bir oyunla tongaya getirdim. Sonrası muhteşem zaten...
-Berna ablayla tanıştım...
-Mert ile tanıştım...
-Kordon hayalleri suya düşse de Syn Kırdal ve Bengücüğüm ile korulukta güzel bir akşam geçirdim...
-Havuza gittim...
Müthiş bir haftasonu geçirdim kısacası. Bir süredir tekdüze giden hayatıma renk gelmiş oldu.(bu noktada MMÇ' ye selamlarımı iletiyorum :P ) . Bana bu güzel haftasonunu yaşatan Balkan ailesine de güleryüzleri ve hoşsohbetleri için sonsuz teşekkürlerimi borç bilirim...

Kısa kısa:
-Sürücü kursu bütün sıkıcılığı ile devam ediyor... Direksiyona geçseydik artık yahu=(
-Yeni kararlar almaya devam! ( 1,5 ay sonra aldığım kararları uygulamazsam bana yazıklar olsun! )
-Alınması gereken ama bir türlü alınamamış kararlar bütün sinir bozuculuğu ile kafamda dolanmaya devam ediyorlar!
-Daha az sinirli bir insan olma çabalarım boşunaymış gibi bir his var içimde ama hayırlısı.
-Erolcan'ın tavsiyesi ile dinlemeye başladığım Deep Purple'dan Perfect Strangers'ı şiddetle öneririm.( Evet, 2.25'den sonraki solo çok iyi...)
-Hayatımıza giren insanlar üzerimizde ne kadar da büyük etkiler bırakabiliyor. Şasırtıcı!
-Rüyalara inanır mısınız? Ben inanırım... İleride ben yazmıştım demem inşallah! ( Bir dakika ya, benim burada inşallah görürüm demem gerekiyordu...Yoksa yoksa Mesnevi işe mi yarıyor? İyi bir insan mı oluyorum yani! Mevlana aç kollarını sana geliyorum! )
-Bu gidişle bana bir tek Mevlana kollarını açacak ama neyse=)
-Evet, insanları fotoğraflardan tanıyamazsınız.

31 Temmuz 2009 Cuma

Gönül Gözü=)

Manâ denizine susamış isen Mesnevi Adası 'ndan denize bir ark aç. Mesnevi arkından gidersen denizlerin altını, mercanları görürsün.

Sığ...Denizin bile sığını sevmem, nerede kaldı insanlar...Ama ya ben de o insanlardan biriysem? Bu sorunun cevabı beni uzun zamandır korkutuyor. Ya bir gün ben de o karşılaşmaktan dahi korktuğum insanlardan biri oluverirsem!
...
Yara aldıkça hiddetleşen, hiddetleştikçe hoyratlaşan, hoyratlaştıkça tozu dumana katanlardan olmak istemiyorum. Beklemenin can acıtmadığı bir yer bulmak istiyorum. Huzur istiyorum. Mantıktan bıktım, delirmek istiyorum. Nefret etmekten sıkıldım, sevgi istiyorum. Sınırlar kalksın, sınırsızı arıyorum.
...
Mercanları görebilğim günlerin düşü ile...

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Tobeeornottobee is on hiatus=)

Karaburun, tatil, internetsiz ortam, deniz, güneş, kum, kitap...
Evet, el değmemiş saklı cennetimizdeki ( keşke biraz el değseydi...) ilkel yaşam koşullarından ötürü bloğu biraz boşlayacağım. Haberiniz olsun da sonra " Bak, iki günde sıkılda da bıraktı." demeyin=) Yolum olurda internet kafeye düşerse- ki çok zor- görüşürüz.
Bir de bir de... Gelmek isteyenlere her zaman kapımız açık;)


Tatil başlasın o zaman....

30 Haziran 2009 Salı

Dikkat ! Sürücü Adayı...

Müjdemi isterim! Artık ben de bir sürücü adayıyım. Yani aslında " "biz". Zira annem, babamla yaptığımız baskılara karşı koyamadı ve ehliyet almaya karar verdi. Esasen, annemin sınavı geçememe korkusu sebebiyle bu durum aramızda bir sır olarak kalacaktı ama...=)

Tabi biz kendi çapımızda bugünden başladık derslere...Özellikle ben Hasan'ın (13) engin bilgilerinden müthiş faydalanıyorum. bkz:
-Hasan, geri giderken neler yapmalıyım?
-Arkana bak.

Special thanks to Yiğit Özgür:P

Ehliyeti alırsak, seneye İzmir kazan biz kepçe...:P

...

Bunlar da Hasan'ın gözünden benim duygularımmış!!
Evet,bugünden itibaren resmen bir sürücü kursu adayıyım ( sürücü kursu adayı mı:S ).Çok mutluyum fakat ilk ders çok zor geldi. ( ilk ders mi, bismillah:S) Kazanacağımı sanmıyorum.... (Nedenmiş??) Kazanamasam da sağlık olsun. ( Olsun...) Seneye tekrar denerim. ( Hiç sanmıyorum...) Nasıl olsa kıyak geçiyolar bana....( Babam sağolsun...) =)

27 Haziran 2009 Cumartesi

Bazen Sadece Bu Kadardır...

- Ben acaba'lardan çok sıkıldım.
+ ...içini rahat tut.
-Evet, çok mantıklı.

Teşekkür ederim...

Great Expectations

I'm not going to tell the story the way it happened. I'm going to tell it the way I remember it...

*Let's say there was a little girl, and from the time she could understand, she was taught to fear... let's say she was taught to fear daylight. She was taught that it was her enemy, that it would hurt her. And then one sunny day, you ask her to go outside and play and she won't. You can't be angry at her, can you?

Charles Dickens

25 Haziran 2009 Perşembe

No Man Is An Island


No man is an island entire of itself; every man
is a piece of the continent, a part of the main;
if a clod be washed away by the sea, Europe
is the less, as well as if a promontory were, as
well as any manner of thy friends or of thine
own were; any man's death diminishes me,
because I am involved in mankind.
And therefore never send to know for whom
the bell tolls; it tolls for thee.

Tanımadığı insanların ölümüyle eksilen, daha doğmamış çocukların varlığı ile çoğalanlara...

Edit: Yani aslında her insan kendi içinde bir bütün olarak görülebilir ama hiç kimsenin mükemmel olmadığını düşünürsek o bütün yine tam bir bütün olmaktan çıkar...
"We are the imperfect tiny pieces that somehow ironically compose the perfect..." diyeyim o zaman bari..

24 Haziran 2009 Çarşamba

İade-i Ziyaret

Efendim, bugün en sonunda vuslata erdik. Uzun zamandır yaptığımız planlar (!) sonuçsuz kalmadı ve Bengü hanım ve "Aysuncuğum" ilk kez evimize teşrif ettiler. Tabi bizdeki hazırlık dünden başladı. Liste çıkarmalar, alışverişe gitmeler, temizlik yapmalar... Annemde bir telaş, bir telaş. Görende ordu geliyor sanacak. Halbuki ekstradan bir kişi geldi, o da sevgili "sözleşmeli kayınvalidem" Nevin teyzeciğim =) Hakikaten çok güzel, gırgır bir gün geçirdik. Tabi Bengü için gün eminim daha zevkli geçmiştir. Zira kendisi bugün bir tekel bayisinde orta yaşlı bir amcadan -artık kendisi için mi oğlu için mi bilmiyoruz- evlilik teklifi aldı:

Bengü: Ben bir kola alabilir miyim?
Amca: Evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Bengü: ...:S, kolanın fiyatı ne kadardı acaba? =)

Bu arada gün içerisinde geçmişe kısa bir yolculuk yapıp küçük Bestecikleri andık: Beste fotomodelken, Beste Ürgüp'te, Beste sünnette, Beste andaç çekimlerinde, vs... Tabi bazı fotoğraflar bizi yıktı :P






Eğer ütopik planlarımız gerçekleşirse ben, Bengü, Mehmet, Nesrin ve kendisinin haberi olmasa da Alper Torbalı'da buluşacağız inşallah. Gerçekleşmese de ben zaten iade-i ziyaretin iadesini yapacağım yakın bir zamanda Bengücüğüm sen merak etme=)

23 Haziran 2009 Salı

Marcel Proust



Sözlüğe kayıt olmak şüphesiz geçen yıl verdiğim en doğru kararlardan biri. Kimilerine göre saçma olan bu sanal dünyanın getirileri oldukça fazla aslında. Misal ben sözlüğün yardımıyla daha önce hiç duymadığım bir sürü küfür öğrendim:) Tabi sözlüğün bana tek getirisi bu olmadı. Sağolsun beni hem güldürdü, hem düşündürttü. Zaman zaman yazarların cinsiyetçi yaklaşımları beni kırdı geçirdi. ( Cinsiyetlerini nereden biliyorsun diye sormayın, çok açık ediyolar, gerçi ben de dahilim bunlara :P ) Bir tarafın "ak" dediğine diğeri ne kolay "kara" diyebiliyor, çok şasırtıcı... Kimi, zaman da içimde ne varsa sözlüğe döktüm.
bkz: - sözlük bir derdim var.
- söyle yavrum...
Bugün yine gezinirken " Marcel Proust" adlı Fransız bir yazar için girilen entryleri okudum. Açık konuşmak gerekirse bu adamcağızla ilgili pek bilgim yoktu. Şöyle mini bir araştırma yapınca büyük eksiklik olduğunu farkettim. Zira adamın aşk başta olmak üzere birçok mesele hakkında müthiş önermeleri var. Bakın neler demiş:

-Hesapta olmayan aşılması imkansız engellere çarparız. En güçlü engellerden biri, şüphesiz, sevmeyen bir kadında kendisini seven erkeğe duyduğu, bastırılması imkansız, korkunç tiksintinin yarattığı engeldir.
-Aşk konusunda yanlış seçimden söz etmek hatalıdır, zaten seçim varsa o yanlıştır.
-İki insan ayrılırken şefkatli konuşan taraf aşık olmayan taraftır. ( Bak bu da çok doğru bir tespit işte...)
-Aşık olmayanlar mükemmel bir erkeğin sıradan bir kadın yüzünden niçin ızdırap çektiğini anlayamazlar. ( Bence ömürleri boyunca sürünsün yatandaşlar Marcel amcacığım :P )

Vallahi ben bu adamı tuttum, gidip bir kitabını alacağım hemen, size de tavsiye ederim. Bir de uyuyan güzeller artık siz de katılın sözlük alemine de eğlencemizi bulalım
ps: bilkent kampüs kabul edilmiyor efendim...

22 Haziran 2009 Pazartesi

Millet Zırvalar Da Ben Zırvalayamaz Mıyım?

Vallahi nasıl oldu diye sormayın, oldu bir kere. Bilgilerinizi girin diyordu, girdim; şablonunuzu seçin diyordu, seçtim; en son sayfanız oluşturuldu dedi, ben de " E, yazıyım o zaman bari" dedim. Artık zırvalayacağız, dönüş yok. Ey dostlar ve diğerleri... Olacakları ben de en az sizin kadar merak ediyorum. Şüphe yok ki, hepiniz günün birinde bu sitenin bir parçası olacaksınız! Zaman zaman adlarınız değişse bile;) Hadi bakalım, hayırlısı...

Zorlu yaşamın dev kapısından içeri korkak gözlerle bakan çocuğa, sadece kendime...