26 Kasım 2009 Perşembe

Facebook Sıktı, Morbant'a Geçelim

Evet sayın seyirciler; sıkı durun, yeni bir Ozan Önen icadıyla karşı karşıyayız. Hoc(c)am'ın büyük başarısından sonra yoluna Morbant ile devam etmeye karar veren bir grup genç kendi tabirlerince "üniversitelilere yönelik web 2.0 odaklı bir niş sosyal ağ ve yepyeni bir sosyal medya aparatı" yaratmaya karar vermişler. Güzel de etmişler zira hali hazırda üyesi olduğum bu site, kıyaslandığı sitelerden çok daha başarılı olacağa benziyor. En azından daha yaratıcı olduğunu iddia edebiliriz. Tabi site bir süre sonra amacından sapar mı bilemem. Bu konuyla ilgili endişeleri olan tek kişi ben değilim üstelik. İşte sitenin anasayfasındaki yazıdan bir kuple:
"öyle bir gerçek var yoldaşlar: çöpçatanlık için, ortamda "insan" olması yetebiliyor. yani, söz konusu alanımız morbant değil de odtü ormanları olsa dahi, orada birtakım insanlar varsa ve üzerine de iki gönlün bir araya geleceği tuttuysa, araya dağlar koysak ne olur?":)
Adamlar resmen şimdiden günah çıkartıyorlar:)

Neyse, ben merakıma ve sabırsızlığıma yenik düştüm, gittim üye oldum...Benim gibi annesinin karnında 9 ay nasıl durduğunu merak edenler varsa buyursun tıklasın;
http://morbant.com/
Bu arada şu an için sadece Bilkent, Odtü, Boğaziçi ve İtü öğrencileri kabul ediliyormuş, haberiniz ola!

19 Kasım 2009 Perşembe

Bir Kitabın Daha Sonuna Gelmiş Bulunuyoruz



All influence is immoral- immoral from the scientific point of view. Because to influence a person is to give him one's own soul. He does not think his natural thoughts, or burn with his natural passions. His virtues are not real to him. His sins, if there are such things as sins, are borrowed. He becomes an echo of some one else's music, an actor of a part that has not been written for him. The aim of the life is self-development...The only way to get rid of a temptation is to yield to it. Resist it, and your soul grows sick with longing for the things it has forbidden to itself, with desire for what its monstrous laws have made monstrous and unlawful.

Oscar Wilde
The Picture of Dorian Gray'den

10 Kasım 2009 Salı

Evet, Türkiye'nin En Büyük Yas Günü

19'a da girdim, artık bundan sonrası yokuş aşağı
Ben 18'i sevmiştim ama bakalım belki 19'u daha çok severim, göreceğiz.

Bu arada tam tamına;
599,639,104 saniyedir
9,993,985 dakikadır
166,566 saattir
6,940 gündür
991 haftadır
228 aydır
19 yıldır hayattaymışım
( Bu hesaplamayı yaptığı için uludağ sözlük'e ayrıca teşekkürlerimi iletirim)

Edit: Hain köfteler... Beni salondan karşılamınızı cidden beklemiyordum. Hepinizi çok seviyorum,
iyi ki varsınız:)