16 Ağustos 2010 Pazartesi

Eğer Okumadıysanız...


Oscar Wilde'ın tutuklu olduğu zamanlarda sevgilisi Lord Alfred Douglas'a yazdığı mektup...Aforizmalarla dolu olan bu mektup, Wilde'ın geçmişteki hatalarını kısmen kabul edip günah çıkartması sebebiyle ayrı bir önem taşıyor aslında. Eserde Wilde'ın yaşadığı topluma, zamana, eğitim sistemine, dine ve hedonizme bakış açısını da öğrenebilirsiniz. Farklı bir Oscar Wilde görmek isteyenlere önerilir.

"...Like all poetical natures he (Christ) loved ignorant people. He knew that in the soul of one who is ignorant there is always room for a great idea. But he could not stand stupid people, especially those who are made stupid by education: people who are full of opinions not one of which they even understand, a peculiarly modern type, summed up by Christ when he describes it as the type of one who has the key of knowledge, cannot use it himself, and does not allow other people to use it, though it may be made to open the gate of God's Kingdom."
 
". . . Suffering is one very long moment. We cannot divide it by seasons. We can only record its moods, and chronicle their return. With us time itself does not progress. It revolves. It seems to circle round one centre of pain."


Yer Altından Notlar'ı okumak için çok geç kaldığımı kitabın ilk sayfasını bitirdikten sonra anladım. Dostoyevski bu kitabını ikiye ayırmış. İlk bölümde kavramlara, duygulara genel olarak bakarken, ikinci bölümde bunların tamamını hikayeleştirerek argümanını soyutluktan kurtarmaya çalışmış bence. Yani ikinci bölüm, birinci bölümün görselleştirilmiş hali gibi. Kitabı parçalara ayırıp fikir beyan etmek ne kadar doğru bilmiyorum ama ilk bölüm beni daha çok etkiledi sanki, ancak ikinci kısımdaki hikayeyi de yabana atmamak lazım, özellikle de son sayfalara doğru daha bir ivme kazanıyor olaylar. Kitap yazlıkta kaldığı için alıntı yapamayacağım ama aşağıdaki cümle şu an bile aklımda.

"Benim yaptığım, sizin ancak yarıya kadar götürmeyi göze alabildiğiniz şeyleri kendi hayatımda aşırıya vardırmaktan başka bir şey değildir."